Varmak değil, sadece gitmek... gitmek

hürriyet

20 Ağustos 2010 Cuma

paint it black

başlıktan da anlaşılacağı gibi ruhsal durumum pek iç açıcı değil. fiona bir şeyler karaladı az önce ama göz ucuyla bile bakmaya cesaret edemedim açıkçası.

tam biletleri alalım derken taklaya geldik. vize durumunu öğrenip biletleri kesinleştirmek için İstanbul'u aradım. Öğrenip bana döndüklerinde hiç aramasalardı keşke diye düşündüm. Naparsın olcakla ölceğin önüne geçilmez derler ya, onun gibi işte. Benim vize tamam, fiona'nın ki pazartesi salı'ya sarkabilirmiş. E uçak kalkıyor salı sabaha karşı desem de fayda etmedi. Etseydi daha farklı daha eğlenceli bir cümle yazıyor olabilirdim. :) Bana önerdikleri çözüm de benim önden gitmem, fiona nın arkadan gelmesi. Ya hiç vize vermezlerse prensese? O zaman ne olacak? Ranger ların mottosuna ne oldu? Leave No Man Behind? Hikaye mi yazıyorlar? Geride adam bırakmak var mı? Amerika'ya varınca anlatıcam bizim kültürü, biz de anca beraber kanca beraber derler sizin bu sözünüze diyecem. Gidebilirsek eğer.

Başımıza gelen olaylardan sonra hiçbir şeye kesin gözüyle bakmamaya alıştırmıştım kendimi. Hayatı geldiği gibi yaşamaya ama bu kadarı da ağır kaçtı. Vize görüşmesinden sonra administrative process diyerek yumuşattıkları ya da şekerle kapladıkları bir güvenlik soruşturmasına tabi tutulmamızın ve tanıdığımız bir insanın yardımıyla bu süreçten yırtmamızın ardından vizeleri almak için pasaportları gönderdiğimiz de başka bir sorunla karşılaşmayız diye düşünüyor insan. Hiç öyle düşünmeyin eğer bizim yerimizde iseniz bu kadar kolay kurtulamazsınız feleğin çemberinden. Dönerken dişlilerinin arasında sıkışıp kalırsınız. Bugün olduğu gibi...

Bir de işin ilginci insanlara laf anlatamıyorsun. Ben diyorum Fiona nın vizesi pazartesi salı çıkacaksa bekliyeyim onunla aynı uçakta gideriz. Onlar anlıyor ben karım olmadan gitmem. İşin kolayı burstan vazgeç Shrek diyorlar. Valla o ince çizgide dolaşıyorum aslında. Şimdiye kadar ekmeğimi yemeğimi bursu sağlayan kurum mu verdi. HAYIR. Gitmezsem ne kaybederim. 1 yıldır yaptığımız planlar ve hayaller + doktora tezimi daha kolay yazma şansı. Daha önce hiç mi hayal kırıklığına uğramadım. YOOO! beni sarsmaz böyle şeyler. Alışığız DNA mıza işlenmiş :)) Ne kazanırım, en basitinden şu anda çok az insanın yapabildiği bir şeyi yapar sözümde dururum. Fiona'ya verdiğim onsuz gitmeyeceğime dair sözü tutarım. Döndükten sonra 2 yıl Türkiye'de ikamet etme zorunluluğundan kurtulurum. Hırs yapar doktora bursuna buradan başvurur, hiç kimseye hesap vermeden çeker giderim.

Şimdi bütün işlerin serildiği haftasonuna yavaştan bir geçiş yapmış durumdayız. Bekleme ve merak etme modu. Endişelenme ve düşünme modu. Ne modu olursa olsun hiç eğlenceli değil. Bu ruh halinden ancak derin bir uykuya dalarak kurtulabilirsiniz. Bu sıcakta mümkün mü? Tabi ki hayır!!! o zaman acı çekmeye devam...

Bu şarkı da benden,


PaInT iT bLaCk ---- rolling stones (live)
Yükleyen ss370. - DiÄ�er müzik videolarına göz atın.

SHREK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder