Varmak değil, sadece gitmek... gitmek

hürriyet

15 Eylül 2010 Çarşamba

follow me

artık yeni takıntım blackberry ve twitter. hhahha bu amerika beni çok bozdu yaaa. dün evdeydim. bugün de sabahtan evdeydim. birazdan çıkıp üniversiteye gideceğiz birlikte. hergün dışarı çıkınca bir gün de evde otursam diyorum. evde oturunca da çok sıkılıyorum. malum evde yapılacak birşey yok. yeni sezon başlamadığından tv de sürekli tekrar filmler ve diziler var. örneğin su an beverlyhills 90120 yi izliyorum çook eski bölümler. bir zamanlar ne severdim ben bunu ya. cine 5 te gösteriyorlardı bizim tv çekmiyordu amcamlara gidip izliyorduk:))
pazar akşamı cesur yürek vardı. bir kez daha izledim, sonra sabah kalktım tekrar gösteriyorlar oturdum bir daha izledim hhahaha.
dışarı çıkıyoruz çıkmıyor değiliz bütün otobüsleri ve rotalarını öğrendik nerdeyse. 4 dolara 24 saatlik bilet alıp sabahtan akşama inip biniyoruz.
geçen bisiklet bakmaya gittik. çeşit çeşit renk renk bisikletler, çok hoşumuza gitti. sonra etiketlere  baktık. fiyatlar  800-1000 dolar yazıyla sekiz yüz- bin dolar. hemen topukluyore dedik ve kaçtık. dönüşte starbuckstan ıced coffee lerimizi alıp nehrin kenarına oturduk.  (anıl eğer okuyorsan burası senin için; starbucks burda da ucuz bir yer değilmiş, türkiyede çok dalga geçtik ama dediğimiz gibi çıkmadı) neyse biz sohbet ederken insanlar gelip geçiyor, hava güzel hayat güzel falan biz böyle takılırken birden shrek bana birini işaret etti. işaret ettiği yere bakınca yapay havuzun kenarına eğilmiş birini gördüm önce ne yaptığını anlayamadım shrek sağolsun açıkladı. meczup amca avucuna havuzdan su dolduruyor ve kafasını eğip avucundaki suyu kulağına dolduruyordu. amca bunu bir kaç kez daha tekrarladı. biz bakakaldık. şimdi ne zaman canımız sıkılsa biz de kulağımıza su dolduruyoruz.


canlandırmadır.



canlandırmadır

neyse ben şimdi hazırlanayım. dönüşte yazmaya devam ederim:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder